Boşanma, hayatta olan eşlerden birinin veya her ikisinin kanunla belirtilen nedenler dolayısıyla evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir.
Kanunumuzda eşlerin kusur durumu boşanmanın sonuçları açısından önem taşımakta, hukuk sistemimizde evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel prensip olarak karşımıza çıkmaktadır.
Zina, akıl hastalığı, haysiyetsiz hayat sürme, pek kötü veya onur kırıcı davranış, terk, suç işleme ve hayata kast özel boşanma nedenlerini, evlilik birliğinin temelden sarsılması, eşlerin boşanma ve ferileri konusunda anlaşmaya varmaları ile fiili ayrılık genel boşanma nedenlerini oluşturmaktadır.
Boşanma davası anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası olarak iki şekilde yürütülebilir. Tüm boşanma davalarını yürütmekle görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Ankara Boşanma Avukatı olarak tüm boşanma davalarında müvekkillerimizi en iyi şekilde temsil etmekte, haklarını hukuki yoldan almaları için gerekli tüm işlemleri titizlikle yerine getirmekteyiz.
Çekişmeli Boşanma Davası Nedir? Nasıl Yürütülür?
Eşlerin boşanma, velayet veya nafaka taleplerinde ortaklaşa bir mutabakata varamamaları sonucunda Çekişmeli Boşanma davası açılmaktadır. Çekişmeli boşanmada boşanmak isteyen taraf gerekçelerini ve taleplerini tam ve eksiz olarak mahkemeye bildirmelidir.
Çekişmeli boşanma davasına bakmaya yetkili mahkeme şu şekilde belirlenir:
- Davalı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası açılabilir.
- Davacı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde boşanma davası açılabilir.
- Boşanmak isteyen eşlerin son 6 aydan beri ikamet ettikleri yerdeki aile mahkemesinde boşanma davası açılabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nerede ve Nasıl Açılır?
Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için tarafların en az bir yıldır evli bulunmaları kanunda şart koşulmuştur. Bir yılın üzerinde evli bulunanlar boşanma hususu ile birlikte varsa çocuklarının velayet durumuna, boşanmanın mali sonuçları olan tazminat ve nafaka hususlarında anlaşarak düzenlenecek protokolü hakim onayına sunmak üzere dava açmaları gerekmektedir. Açılan dava sonucunda hakiminde onaylaması ile taraflar anlaşmalı olarak boşanmış olmaktadırlar.
Anlaşmalı boşanma davalarında yetkili mahkeme açısından tarafların ikamet ettikleri yerin bir önemi bulunmamaktadır. Belirlenen bir adliyenin aile mahkemesine birlikte başvuru yapılarak anlaşmalı boşanma davası açılabilir. Anlaşmalı boşanma davası hazırlanırken anlaşmalı boşanma protokolü titizlikle hazırlanmalıdır. Zira Mahkeme bu protokolde belirtilen hususlar çerçevesinde boşanmaya hükmeder. Bu nedenle daha sonradan birtakım sorunlarla karşılaşılmaması için Anlaşmalı Boşanma Protokolünün özenle eksiksiz hazırlanması gerekmektedir.
Çekişmeli boşanma davası ile anlaşmalı boşanma davalarının usülleri birbirinden farklıdır. Anlaşmalı boşanma davalarında çekişmeli boşanma davalarındaki gibi dilekçeler, tebligat ve ön inceleme duruşması vs. aşamaları bulunmamaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında taraflara duruşma günü verilerek hazırlanan protokol aile mahkemesi hakimi tarafından duruşmada onaylanır ve boşanmaya hükmedilir.
Boşanma Davasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
Boşanmak üzere dava açan taraf dava dilekçesinde boşanma gerekçelerini somut bir nedene dayandırmalıdır. Aksi takdirde davası mahkeme tarafından reddedilebilir. Boşanma sebepleri yazımızda daha önce bahsettiğimiz üzere genel veya özel boşanma sebepleri olarak belirtilebilir.
Boşanma davasında dava açan taraf dilekçesinde belirttiği gerekçeleri ve karşı tarafın kusurlu olduğunu mahkemede ispatlamakla yükümlüdür. Eğer davacının boşanma gerekçesi kendi kusurundan kaynaklanıyorsa boşanma davası yine reddedilir. Ancak anlaşmalı boşanma davalarında kusur ya da boşanma nedenleri incelenmemektedir.
Boşanma Davasında Taraflar Duruşmaya Katılmalı mıdır?
Anlaşmalı boşanma davalarında sürecin kısalması için ve protokolün doğruluğunun onayı için tarafların duruşmada bulunmaları gerekmektedir. Zira hakim tarafların kendilerini dinleyerek protokolün kendi iradelerine dayanarak hazırlanıp hazırlanmadığını incelemektedir.
Çekişmeli boşanma davalarında taraflar iddialarını ispatlama süreçleri yürütülmektedir. Avukatı bulunan tarafın velayet, tazminat, nafaka gibi hususlarda beyanda bulunmak üzere duruşmaya katılması zorunlu değildir. Çekişmeli boşanma davasında tarafları temsilen Ankara boşanma avukatları duruşmaların her aşamasında bulunup müvekkilleri adına beyanda bulunabilirler.
Taraflardan Biri Duruşmaya Katılmaz ise Ne gibi Sonuçları Olur?
Avukatı bulunmayan davacı duruşmaya katılmak ise boşanma davası müracaata bırakılır. Dava üç ay içerisinde gerekli harçları yatırılarak yenilenirse kaldığı yerden devam olunur, ancak bu sürede yenileme talebi yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Avukatı bulunmayan davalı taraf duruşmaya katılmadığı takdirde dava onun yokluğunda devam eder ve yokluğunda yapılan işlemlere itiraz hakkı bulunmaz.
Boşanma Sebepleri Olarak Neler Sayılabilir?
Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma davası açma sebepleri şunlardır:
- Evlilik birliğinin temelden sarsılması
- Akıl hastalığı
- Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
- Terk
- Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
- Zina
Bu sebepleri açıklayacak olursak;
Eşlerden biri zina yapar ise diğer eş zina sebebine dayanarak boşanma davası açabilir.
Zina sebebiyle açılan boşanma davalarında dava açma süresi zinanın öğrenildiği tarihten itibaren altı ay her halde bu eylemden itibaren beş yıldır. Affettiği anlaşılan tarafın dava hakkı bulunmamaktadır.
Aile içerisinde eşlerden biri diğerinin hayatına kasteder veya kendisine ağır sayılacak derecede kötü davranır ve onur kırıcı bir davranışta bulunursa buna maruz kalan taraf bu sebeplere dayanarak boşanma davası açabilir. Dava açma süresi mağdur olan tarafın eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren altı ay ve her halde bu eylemden itibaren beş yıldır. Eylem gerçekleştikten sonra affettiği anlaşılan tarafın dava açma hakkı yoktur.
Eğer eşlerden biri diğerine karşı bir suç işler ise veya haysiyetsiz bir hayat sürerse diğer eş için bu durum evlilik birliğini devam ettirmesini imkansız kılıyorsa bu eş süre kısıtlaması olmaksızın boşanma davası açabilir.
Evlilik birliğinin yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla aile konutunu terk eden ve haklı bir sebebi olmadan 6 süre ile konuta dönmeyen kişi hakkında mahkeme tarafından yapılan ihtar da olumsuz sonuçlanmış ise terk edilen eş bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilir. Eşlerden birini konutu terk etmeye zorlayan ya da konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılmaktadır.
Akıl hastası olan eş sebebiyle ortak hayatın çekilmez hale gelmesi ve resmi sağlık kurulu raporuyla akıl hastalığının tedavisinin imkansız olduğunun belirlenmesi durumunda diğer eş bu gerekçeye dayanarak boşanma davası açabilir.
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşlerin ortak yaşamı sürdürmelerinin imkansız hale geldiği durumlarda eşler evlilik birliğinin temelden sarsılması genel nedenine dayanarak boşanma davası açabilir.
Açıklanan boşanma nedenlerinden birini gerekçe göstererek açılan boşanma davasının reddine dair verilen kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl ortak yaşam tekrar sağlanamamışsa genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekçesiyle boşanma davası açılabilmektedir.
Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme Neresidir?
Anlaşmalı boşanma davaları herhangi bir Aile Mahkemesinde açılabilmesine karşın, çekişmeli boşanma davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya son altı ay birlikte yaşadıkları yer Aile Mahkemesidir.
Boşanmadan sonra kadının hukuksal durumu nedir?
Boşanma kararı kesinleştikten sonra kadın evlenmeden önceki soyadını tekrar alır, ancak evli olduğundaki kocasının soyadını kullanmasının gerekliği olduğu ve kocanın da bundan zarar görmeyeceği durumunda kadının istemi halinde eski eşinin soyadını kullanmaya devam etmesine karar verilebilir. Boşandığı eşi sonradan bu kullandırma izninin kaldırılmasını talep edebilmektedir.
Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat Hangi Şartlarda Talep Edilmelidir?
Boşanma sonucunda maddi anlamda zarara uğrayan kusuru bulunmayan veya diğer tarafa nazaran az kusurlu bulunan taraf davalı taraftan maddi tazminat talebinde bulunabilir.
Yine boşanmanın nedenlerinin manevi olarak yıprattığı kusursuz yada az kusurlu taraf manevi tazminat talep edebilmektedir.
Boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulabileceği gibi, eğer taraflar bu dava esnasında talepte bulunmamışlar ise boşanmanın kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde tazminat davası açabilmektedir.
Boşanma Davasında Hükmedilen Yoksulluk Nafakasının Sonuçları Nelerdir?
Boşanma gerçekleştikten sonra geçim sıkıntısı yaşayacak olan taraf kusuru daha fazla olmamak şartıyla hakimin sosyal araştırma raporunun sonuçlarına göre takdir edeceği yoksulluk nafakası talep edebilir. Bu nafakanın dava sürecince ödenmesine hükmedilmesi halinde adı tedbir nafakası olarak nitelendirilmektedir.
Lehine yoksulluk nafakası hükmedilen taraf karar tarihinden sonra nafakanın artırılması için talepte bulunabileceği gibi nafaka yükümlüsü de maddi durumunun değişmesi halinde nafakanın azaltılması veya ortadan kaldırılmasını talep edebilir. Nafakaya hak kazanıp daha sonrasında evlilik yapan tarafın nafaka hakkı ortadan kalmaktadır.
Bu şartlar gerçekleşmediğinde mevcut kanuna göre yoksulluk nafakası süresiz olarak devam etmektedir.
Boşanma davasından sonra nafakaya ilişkin açılacak dava nafakaya hak kazanan tarafın yerleşim yeri Aile mahkemesidir.
Mal Paylaşımı Davası Nedir?
Eşler evlendiklerinde mal rejimi sözleşmesi ile kanunda belirtilen rejimleri kabul etmedikleri takdirde haklarında yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmaktadır.
Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden bahsedecek olursak;
Kanunun 218. Maddesine göre; yasal mal rejimine tabi evliliklerde mal varlığı değerleri iki mal grubuna ayrılmıştır. Bunlardan biri kişisel mal diğer ise edinilmiş maldır. Bu rejimi benimseyen tarafların evlilikleri sona erdiğinde kişisel mallar dışında kalan tarafların evlilik birliği içerisinde edindikleri malları edinilmiş mal olarak değerlendirilir ve genel ifadeyle yarı oranında paylaştırılır.
Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda yetkili mahkemeler şunlardır;
- Rejimin boşanma ile sona ermesi durumunda boşanmaya yetkili olan yer Mahkemesi,
- Rejimin ölümle sona ermesi durumunda ölen tarafın son yerleşim yeri mahkemesi,
- Bunlar haricindeki sona erme durumlarında da davalı tarafın yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Boşanmadan sonra eşlerin miras hakkı var mıdır?
Taraflar boşandıklarında birbirlerine karşı yasal mirasçı olması sıfatını kaybeder ve aksi belirtilmediği sürece ölüme bağlı tasarruflardan kaynaklanan haklarını da kaybetmiş sayılırlar.