Sağlık Hukuku Davaları Avukatı

Tıp Hukuku tıp bilimi ve hukuk biliminin entegre ve koordine bir şekilde uygulandığı, her iki bilimin de iyi bir şekilde bilinmeden doğru bir şekilde uygulanamayacağı bir alandır. Tıp hukukunda genellikle görülen davalar malpraktis davalarıdır. Malpraktis davaları tıbbi uygulama hatalarından kaynaklanan davalardır. Tıbbi uygulama hataları denildiğinde akla yalnızca hekim hataları gelmemesi gerekmektedir. Tıbbi uygulama hataları tıp mesleği mensubu olan ve bu mesleğin yürütülmesi bakımından sorumlu olan kişiler bakımından da değerlendirilmektedir. Örnek vermek gerekirse bir kişi herhangi bir tıbbi uygulama sonucunda maddi veya manevi olarak bir zarara uğramışsa burada salt hekimin kusurunun aranması hatalı olacaktır. Bazı hatalar yardımcı sağlık personelinden kaynaklanmakta, bazen de idarenin ihmalinden kaynaklanan durumlar ortaya çıkmaktadır.

Kimi zaman bu zarar salt bir tarafın kusurundan kaynaklanmayıp idari kusur ve bununla birlikte hekim hatasının birlikte sebep olabileceği birden çok etkeni içerisinde barındırabilmektedir. Bu sebeple bu alan bakımından idare hukukunun iyi bilinmesi gerekmektedir. Bununla birlikte ülkemizin sosyal devlet anlayışını benimsemiş olmasından dolayı sağlık hizmetinin büyük bir kısmı devlet tarafından devlet memuru hekimler tarafından karşılanmaktadır. Bu sebeple de ceza yargılaması bakımından da ağır ceza yargılamasının da iyi bir şekilde bilinmesi gerekir. Söz konusu sebeplerden dolayı Tıp Hukuku farklı alanlarda farklı bilgiler gerektiren spesifik bir alan olduğundan yetkin kişiler tarafından değerlendirilmeli ve takip edilmelidir.